MÜZİK YAYINI YAPAN İŞLETMELERİN DİKKATİNE

Müzik yayını yapan işletmelere yönelik Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre yapılan denetimler ilgili müzik meslek birliklerince turizm sezonu içerisinde belirsiz zamanlarda yapılabilmektedir. Müzik meslek birlikleri ile lisanslama sözleşmesi imzalamayan işyerlerinin cezaya maruz kalmamaları için ya müzik yayını yapmamaları ya da meslek birlikleri ile anlaşma yapmaları gerekmektedir.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, lisanslama sözleşmesi yapmayan işletmelere ciddi para ve hapis cezası öngörmektedir. Ayrıca, ceza alan işletmeci lisans sözleşmesi imzalamak ve ücretini de ödemek zorundadır.

FTSO tarafından, Oda üyelerine indirimli lisans sözleşmesi yapılması için geçtiğimiz yıllarda defalarca girişimde bulunulmuştur. Başlayan çalışma, meslek birliklerinin Oda ile anlaşmaya yanaşmaması nedeni ile sonuçsuz kalmıştır.

Müzik Meslek Birliklerinin Tespit İçin Geldiğinde Dikkat Edilecek Konular

Müzik meslek birlikleri, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre hak sahibiler ve çok ciddi cezaları bulunmaktadır. Müzik meslek birlikleri, yürürlükteki mevzuata göre, hak sahibidir. Savcılıktan karar çıkartıp işletmelere gidip tutanak tutabilir. 

Müzik alanında ortalama 6 farklı meslek birliği bulunmaktadır.  Bu meslek birliklerinin ayrı ayrı fiyat tarifelerinin olması, üyelerimiz açısından toplamda çok fahiş rakamlar ödenmesi gibi bir duruma sebep olmaktadır.  Birleşip tek kurumla anlaşma yapılır ise işletmeciler açısından daha kolay olacaktır.

Tespit Tutanağına Şarkı ve Şarkıcı İsmi Mutlaka Yazılmalıdır

Meslek birlikleri yetkilileri, denetimin ardından işletmelere tutanak tutmakta, cezayı mahkeme vermektedir. İşletmecilerin dikkat etmesi gereken önemli bir nokta ‘o anda hangi şarkı çalıyorsa onu muhakkak tutanağa şarkı ve şarkıcı ismi ile birlikte yazdırmalarıdır.’ Düzenlenmiş olan tespit tutanaklarında genelde Youtube isimli siteden ya da televizyondan müzik yayını yapıldığı yazılıyor. Üyemiz de tutanağa imza atıyor ancak savcılığa şarkının ve şarkıcının ismini vermek zorunludur. Savcılığa sanatçı ve eserini verirken, denetimi yapan kişiler tarafından, anlaşmalı oldukları sanatçının eserleri yazabiliyor. Böyle bir durumla karşılaşan işletme sahibi durumu hakime açıklamakta zorluk çekebiliyor. Her meslek birliğinin her şarkıda hak sahipliği bulunmamaktadır. Hak sahibi olabilmeleri için o sanatçılarla anlaşma imzalamaları gerekmektedir. İmzalanan sözleşmeler de süreli olmaktadır. Sanatçı sözleşmesini yenilemeyebilmektedir. O nedenle tespite gelindiğinde, mutlaka şarkıcı ve çalan şarkının adının tespit tutanağına yazılması gerekmektedir. Tespit anında çalan şarkı ve şarkıcı ile denetime gelen müzik meslek birliğinin anlaşması yoksa, denetlenen işletmenin ceza alınmasının hukuki dayanağı ortadan kalkmaktadır. Böyle bir durumda, işletmenin, avukatlık ücreti ve dava masraflarını ödeme zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Hakim kararı ile Cezaya Hükmolunsa bile İşletme Lisans Sözleşmesini de Yapmak Zorundadır

Üyelerin mahkeme kararıyla ceza almalarının ardından yine lisans anlaşması ve yıllık ücretini de her yıl ödemek zorundadır. Müzik yayını yapan işletmelerin ceza işlemi yapılmadan önce anlaşma yapması daha avantajlıdır çünkü yargı sürecinden sonra para cezası, avukatlık ücreti, dava masrafları işletmeciden alınmaktadır.

Ceza bedeli belirlenirken, işletmelerin belediyede bulunan metrekare olarak bilgileri üzerinden hesaplama yapılmaktadır.

Müzik yayınını televizyondan, radyodan ya da internet üzerinden yapılsa dahi lisans anlaşması yapılması zorunludur. Televizyondan müzik yayını yapılıyorsa sanatçıların telif haklarının yanında Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği de devreye girmektedir.

Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası 5846 sayılı Yasa’da üyeleri lehine değiştirilmesi gereken hususlar hakkında bir çalışma yaptı ve ilgili kurum ve kuruluşlara  bunları ulaştırdı.

5846 sayılı Yasa kapsamında FTSO’nun değiştirilmesini teklif ettiği hususlar:

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncelikle 5846 Sayılı Yasa’dan kaynaklanan “denetim” görev ve yetkisinin özellikle “tarifeler” açısından müdahaleci ve işlevsel bir hale getirilmesi,

Türk Hukuk Mevzuatı ile  “KONUT” sayılan  Konaklama Tesisi  ODALARI’nın,  “UMUMA AÇIK MAHAL “ kabul edilemeyeceğinin belirlenmesi,

 50 m2 altındaki mahallerin, kullanım şekli ne olursa olsun  “UMUMA AÇIK MAHAL “ kabul edilemeyeceğinin belirlenmesi,

Aynı sektördeki meslek birliklerinin tek bir ortak tarife/orta lisanslama yapması,

Kullanım esas olmakla tarifelerin sadece GÖTÜRÜ değil, BİRİM esaslı yapılması,

 Tarifelerin; AB ülkeleri içerisinde G.S.M.H bakımından ülkemize eş (en yakın)     değerdeki en çok 5 (beş) ülkenin ortalama birim değerlerini aşmamak üzere tarafsız bir kurulca  belirlenmesi,  en azından bu kurulca değerlendirilmesi

Müzakerelerin doğrudan ya da kullanıcıların yerel meslek örgütleri eliyle yürütülmesi,

Herkesin önceki yıl tarife bedeli üzerinden taksitli ödeme yaparak ve koşula bağlı olmaksızın yargıya başvuru hakkının bulunması,

Yasa’nın manevi haklara tecavüz etmek, izinsiz işlemek, çoğaltmak, yaymak, ticaret konusu yapmak, sahte bandrol yapmak, ithal etmek gibi korsan eylemlere-eylemcilere uygulanması gereken ceza maddelerinin, bu eylem ve eylemcilerle hiçbir ilgisi olmayan umuma açık mahal kullanıcılarına uygulanmaması başlıkları saptanmıştır.