Muğla Odaları ve Borsası Müşterek Toplantısı, 1 Kasım 2019 Cuma Günü Bodrum Ticaret Odası'nın ev sahipliğinde yapıldı. CHP Muğla Milletvekilleri Suat Özcan ve Av. Burak Erbay’ın yanı sıra, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile TOBB’a bağlı Muğla ili ve ilçeleri odalarının ve borsanın başkanları ve yöneticileri ile pek çok katılımcının yer aldığı toplantıda Muğla ve ilçelerinin ekonomisi ve ticari hayatı ile 2019 yılı turizm sezonu değerlendirildi.
Bodrum Ticaret Odası'nda düzenlenen Muğla Odaları ve Borsası Müşterek Toplantısı’na FTSO’yu temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çıralı, Başkan Yardımcısı Kemal Hıra ve Genel Sekreter Ezgi Kullukçu katıldı.
Müşterek toplantıda bir sunum yapan FTSO Başkanı Osman Çıralı, 2019 yılı turizm sezonunun beklenilenin aksine sakin geçtiğine ve tahmin edilen doluluk oranlarına ulaşılamadığına vurgulayarak şunları söyledi:
“Turizm sezonu zaten kötü gidiyorken sezon ortasında yasalaşan “Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı” ile cirodan binde 7,5 oranında alınan katkı payı turizmcilerimize bir gider kalemi daha oluşmasına sebep olmuştur. Bu noktada böyle bir katkı payı alınmasına, hele de cirodan alınmasına karşı olan camiamızın serzenişleri, konunun hızla yasalaşması karşısında dikkate alınmamıştır. Bu noktada en azından beklentimiz, alınan söz konusu payların Ajansın kuruluş amacında ifade edildiği turizmin ülke ekonomisindeki payının ve turizm sektörünün hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak amaçları ile ve hakkaniyetli olarak harcanması ve bölgesel ve ülkesel kalkınmaya hizmet etmesidir.
Tüm bunların yanı sıra sezonun sonlarına doğru İngiliz Tur Operatörü Thomas Cook’un iflası ile de, özellikle Fethiyemizde turizm sezonu tamamen işletmelerin aleyhine kapanmıştır. Bu aşamada ilk yapılacak olan eylem, Thomas Cook iflası sonrası zarara uğrayan birçok işletmeye vergi vb. ödemelerden mahsup çalışmalarının hızlandırılarak bir an önce hayata geçirilmesidir.
Ayrıca Thomas Cook firması adına ayrılmış slotların artık boşalması ile beraber, özellikle 2020 yaz sezonu turizminin aksamaması adına, boşalan bu slotların Türk Hava Yolları’na tahsis edilmesi önerilmektedir. Thomas Cook iflası sonrası önerilerimiz her türlü kanaldan ilgili Bakanlıklara ulaştırılmıştır.”
Fethiye’de ve birçok ilçede de var olan apart ve günlük/ haftalık ev kiralama faaliyetleri konusuna da değinen Çıralı, bu faaliyetlerin kayıt altına alınamadığını hatırlatarak, ”Ortaya çıkan haksız rekabet ortamı nedeniyle kayıt altında çalışan otel işletmecisi üyelerimiz, rekabet edemez hale gelmektedir. Bu kapsamda yapılacak ekstra kontroller ile bu alanda yaşanan haksız rekabetin önüne geçilmelidir.” dedi.
Konaklama vergisi iç pazara olumsuz etkiler
Konuşmasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündemindeki yasal düzenlemenin sonuçlarına da dikkat çeken Osman Çıralı şöyle devam etti:
“TBMM’de 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda yapılmak istenen değişiklikle ‘Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart hotel, misafirhane ve kamping gibi konaklama tesisleri ile dağ ve yayla evi gibi kırsal turizm tesislerinde verilen geceleme hizmeti’nin konaklama vergisine tabi olması gündemdedir. Turistik tesislerin hasılatından yüzde 2 oranında alınması planlanarak gündeme gelen söz konusu verginin tutarı, 31.10.2019 tarihinde Plan Bütçe Komisyonu’nda değiştirilerek, gecelik kişi başı 6TL ile 18 TL olacak şekilde değişiklik yapılmıştır. Bu kapsamda 4 kişilik bir aile bir hafta tatil yaptığında otel masraflarının dışında ayrıca devlete 168 TL ila 504 TL arası vergi ödemek zorunda kalacaktır. Söz konusu yeni vergi, yerli turistin tatile çıkışını ve tatil tercihini iç pazardan yana kullanmasını zorlaştıracağı gibi, üyemiz otelcilerin fiyatlarını arttıramamalarından ötürü bu maliyetlere kendi ceplerinden katlanmalarına sebep olacaktır. Nitekim 2020 yılı için kontratlarını yapan konaklama işletmeleri, operatörler ve seyahat acentalarına bu vergiyi yüklememiz mümkün değildir. Dolayısıyla bu işletmeler bu vergiyi kendi gelirlerinden karşılamak zorunda kalacaklardır.
Öte yandan konaklama vergilerinin genel olarak uygulanma gerekçesi bir beldeye, kente gelen turistlerin o beldenin park, bahçe, yol, çöp toplama, itfaiye hizmetlerinden faydalanmaları karşılığında bunun bedelini ödemelerine dayanmaktadır. Getirilen yeni düzenleme ile konaklama hizmeti verilen yerlerden konaklama vergisi alınacak ve bu vergi, vergi daireleri tarafından tahsil edilerek genel bütçe gelirine eklenecektir. Yerel yönetimlere dağılımı ise 5779 sayılı Kanun’a göre yapılacaktır. Bu da verginin toplandığı ve hizmetin verildiği yerel yönetimler açısından adaletsizlik içermektedir.
Konaklama hizmetine vergi getiren yeni düzenleme hakkındaki endişemizi sizlerle paylaşır, değişiklik yasalaşmadan hızla ortak bir görüş oluşturarak Ankara’ya ulaştırılması yönündeki teklifimizi sunarız.“
Çıralı, sunumunda Fethiye Körfezi ve deniz kirliliği, koylardaki kaçak ve yanlış yapılaşma sorunlarına da görsel örneklerle vurgu yaptı. Çıralı 15 Mayıs’ta uygulanmaya başlanılan yaz sezonu inşaat yasağının da 23 Nisan ve 19 Mayıs resmi tatilleri ile de birleşen yaz sezonunun erken açılması dolayısıyla, 1 ay daha öne çekilerek 1 Nisan itibariyle başlatılması önerisini katılımcılarla paylaştı.
Ölüdeniz Belcekız Plajı’nın İşletmesi
Muğla'ya Hizmet Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı işbirliğinde kurulan MUÇEV himayesindeki Ölüdeniz Belcekız Plajı’nın işletmesinin FTSO’ya verilmesi talebini yineleyen Osman Çıralı nedenlerini şöyle anlattı:
“Son yıllarda, Belcekız plajı boyunca yer alan ticari işletmelerin çoğalması, hem bölge halkı, hem yamaç paraşütü tutkunları, hem de ziyaretçiler tarafından eleştiri konusu haline gelmiştir. Söz konusu ticarileşme, bölgenin güzelliğinin ve temizliğinin korunmasının önüne geçmenin yanı sıra, bölgedeki yamaç paraşütü sporunun düzenli ve güvenle yapılmasına ve gelişmesine de engel olmakta ayrıca paraşütle atlayış yapanların ve iniş alanında bulunan büfelerde çalışanların da can ve mal güvenliğini ciddi tehlikeye sokmaktadır.
Bu noktada Belcekız Plajı’nın yamaç paraşütü iniş pistlerini de içinde muhafaza etmesi temel gerekçesi ile kalkış alanlarını işleten, hiçbir ticari kaygısı olmayan, kar amacı gütmeyen, bölgeyi bilen, bölgeye direkt etki edebilecek ve önceliğini bölgenin turizm gelirlerini arttırmaya, çevreyi korumaya ve güzelleştirmeye adamış Odamıza verilmesinin bölgemiz turizmine, yamaç paraşütü sporuna katma değer yaratacağı değerlendirilmekte; öte yandan plajdan elde edilen turizm gelirinin tümünün, yine bu bölgenin doğal güzelliğinin korunmasına, altyapı sistemlerinin geliştirilmesine ayrılması mümkün olacaktır.”
Toplantıda Osman Çıralı ve FTSO heyeti, Fethiye ve Seydikemer’deki sorunların ve çözüm önerilerinin de yer aldığı raporu milletvekillerine sundu.